Kim Bu Judith?

Pazar, Mart 13, 2016

Yıldızlı Atlas



Hayatımın "okuma" kısmı ben çok küçük yaşlardayken başladı. Hemen arkasından da kaleme vuruldum. Okuyorsam yazacaktım, yazdıkça okuyacaktım. Çok okuyup yazdığım için "bu kız yazar olur", çok konuştuğum için de "bu kız spiker olur" dediler. İkisini de olmadım ama hala çok okuyup, çok yazıp, çok konuşuyorum.

Okuduğum ilk kitaplardan biri değildi ama elime bir kalem tutuşturan kitap oydu: Yıldızlı Atlas.

Kitabın ilk sayfasında adımla beraber 2003 yazıyor. 11 yaşımdaydım. Bir yanımda çarpım tablosu, diğer yanımda da bu kitap duruyordu. Tercihimi ikinciden yana kullandım. Yazarı Burhan Eren, bu kitabı çocuklar için yazdığını söylüyor. Gel de inan. Çocuğum sana söylüyorum, yetişkin sen anla. Evet, Burhan Eren de merak ediyormuş, koyun çiçeği yedi mi, yemedi mi?

Çocukken gözünün gördüğü, kulağının duyduğu, elinin hissettiği şeylerle aranda ilginç bir bağ oluşur. Belki dünya çok büyük, sen çok küçük olduğundan, belki henüz hiçbir şey bilmediğinden, belki keşfedilecek bir sürü şey bulduğundan, belki de bunların hepsine yetecek kadar hayal gücün olduğundan... Yetişkin olmanın bedeli bu işte, hayal gücünü yitirmek.

11 yaşımda, hayallerim çok güçlüydü. Bir yazar olacaktım, elime aldığım kalemi hiç bırakmayacaktım. Masamda yalnızca kitap değil bir de kalem olduğunu farketmemi sağlayan, yedi küçük not'tu.

"Denizleri dökülmesin diye, kimi atlasların duvara asılmadığı doğrudur.
Ama sanmıyorum doğru olsun, ağaçların soğuk kış günlerinde, kabuklarının altına pazen giydikleri...

***

Ben de bilmiyorum, önümüzdeki şubatın yirmi sekiz mi, yirmi dokuz mu çekeceğini... Yirmi dokuz çekecekse, bana da haber ver. Unutmayalım o gün, dört yılda bir doğum günü olan dostumuza, küçük bir hediye göndermeyi. 

***

Bana sorup durduğun o iki dizeyi buldum sonunda. Karaşın bir şairmiş, o iki dizenin sahibi:
'Her çocuğun kalbinde kendinden daha büyük bir çocuk vardır/ Bütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek.'

Unutmadan, bu iki dizeyi defterine yaz istersen. İstersen ezberine yaz. İstersen unut. Nasılsa daha çok okuyacağız orta ikiden terk çocuklar şairini.

***

Ama mesela şeyi unutma... Neyi unutma biliyor musun, pencereden sokağa bakmayı... Sabahları kalktığında ve o güzelim akşamüstleri...

***

İyi oldu, artık mektup yazmayacağını söylemen. Mektup beklemek, bilsen öyle zor ve öyle güzel ki...

***

Geçenlerde yaşadığım bir şey, şunu öğretti bana: İstese de çok uzağına gidemiyor insan kendisinin. Hangi trene binse, içindeki adrese varıyor sonunda. Hangi rüzgara tutunsa kendine savruluyor; hangi denize açılsa, yine kendi kıyılarında buluyor kendini...

***

Önüne açacağım her 'yıldızlı atlas'ta; ama büyük; ama küçük bir deniz olacak mutlaka... Onları duvara asmamaya çalış n'olur, yere dökülmesin denizleri..."

Elime kalemi aldıktan sonra yazdığım şey öylesine komikti ki. Yetişkin ben eğer orada olsaydı, çocuk ben'e "asla bir yazar olamazsın" derdi. Yetişkinlerin yaptığı bu değil mi zaten? Neyse ki, orada değildim ve yazdığım yazıyı "Off off, keşke herkes sağlıklı olsa!" cümlesiyle bitirmeme kimse bir şey demedi.

O zaman ne Ece Ayhan bilirdim, ne Cemal Süreya, ne ikinci yeni, ne şair, ne şiir. Yıldızlı Atlas'ın benim çocuk yanıma dokunan sayfaları sayesinde daha sonra onlarla da tanışacaktım. 23 yaşındaki ben, 11 yaşındaki ben'e minnettar, bir çocuk gibi davranıp, sahip olduğu en değerli şeye tutunduğu için.

Şimdi hayallerime böyle sıkı sıkıya tutunuyorsam 11 yaşındaki ben sayesinde. Çünkü içimdeki çocuk hala Yıldızlı Atlas okuyup, herkesin sağlıklı olmasını diliyor.


2 yorum:

  1. Geçmişte kalan bir şeyin izini sürerken rastladım, sayfanıza ve bu içten yazınıza. Ve bugüne kadar -hatırladığım kadarıyla- yapmadığım bir şeyi yapıyorum, Yıldızlı Atlas ile ilgili bir yazının altına yorum yapıyorum: Yıldızlı Atlas'taki yedi küçük not'un, elinize kalem tutuşturmasına, Cemal Süreya ve Ece Ayhan'a, Türkçe'nin iki güzel şairine çıkan yolculuğunuza vesile olmasına sevindim. Hâlâ hayallerinize tutunmanıza da... Ben de sizin gibi size sağlık ve afiyet diliyorum. :) Yıldızlı Atlas'ın diğer ucundaki okur/yazarı Burhan Eren

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizden böyle bir yorum almak beni ne kadar mutlu etti bilemezsiniz! :) Naçizane yazdıklarım sizi kayıtsız bırakamadıysa, iyi ki o gün elime almışım kalemi. Yıldızlı Atlas’ın bende yeri hep özel kalacak. Umarım bir gün sizinle karşılaşıp, Yıldızlı Atlas üzerine sohbet etmek de nasip olur! :) Teşekkür ve saygılarımla..

      Sil