Kim Bu Judith?

Cuma, Haziran 24, 2016

Ecosia-layalım!



Birkaç ay önce mini mini bir arama motoruyla tanıştım. Ondan önce küresel ısınma ile ilgili bir yazı yazmıştım. Beni nasıl derinden etkilediğini ve bunu durdurmak için kendi çapımda bir şeyler yapmaya çalıştığımı söylemiştim. Ecosia da böyle bir düşünceye sahip olan birisi tarafından oluşturulan bir arama motoru. Alman Christian Kroll, dünyanın farklı yerlerine yaptığı yolculuklardan sonra, dünyanın ormana ihtiyacı olduğunu, bir ağaçla tüm bu yok oluşu durdurabileceğini anlamış ve bu amaca hizmet etmesi için bir arama motoru oluşturmuş. "Turning deserts into forests" sloganıyla yola çıkan Ecosia ekibi 2009 yılında kolları sıvamışlar. Ancak en büyük etkiyi 2015 yılında 3 milyon ağaç dikerek gerçekleştirdikleri için son zamanlarda kullanıcıları da arttı. Şu an 2 milyon aktif kullanıcıları var ve evet, 3 milyon ağaç dikmişler; hem de arama motoru aracılığıyla. Nasıl mı?

Ecosia, Yahoo ve Bing gibi arama motorlarının teknik desteğini alıyor ve reklamlarını kullanıyor. Ecosia arama motorunu bilgisayarımıza ya da telefonumuza kuruyoruz ve biz arama yaptıkça Ecosia'ya 0.5 cents kadar bir katkı sağlamış oluyoruz. Google reklamları gibi, Ecosia'daki reklamlara tıkladıkça da Ecosia'ya para kazandırmış oluyoruz. Ecosia bu paraları ne yapıyor? Ekip, gelirlerin %20'sini kendi ihtiyaçlarına (maaş, teknik işler, vergiler vs.) ayırıyor, %80'ini ise Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın (WWF) Amazon'daki yağmur ormanlarını koruma projesine bağışlıyor. Sitelerinden alıntı yapıyorum:

"Ecosia uses its search and revenue to plant trees in Burkina Faso in Africa, bringing water, plants and animals back to drought-ridden areas. The revived land means more jobs, healthier livestock and more independent people. A stronger local economy allows both women and men to earn their own income, meaning more children can go to school. Our forests are part of the international effort to build a Great Green Wall across Africa for increased environmental, social and economic prosperity."

Amaç kutsal. Bir ağaçla her şeyi başlatıp, tüm bölgenin insan-çevre-ekonomi olarak kalkınmasını sağlamak, bunu da tüm insanların katkı sağlayabileceği bir yöntemle yapmak... Dünyanın en zekice işine imza attın Mr. Kroll. Saygılar.

Ecosia hayır amaçlı kurulmuş, kar gütmeyen bir kuruluş da değil. Kazandıkları gelirin %80'ini bağışladıkları için social business kategorisine giriyorlar. Bütün Türkiye'nin merak ettiği soruyu sorayım: "Nerden bileceğiz gerçekten ağaç diktiklerini? Paraların hepsini cebe atmadıklarını nerden biliyoruz?" Ecosia'nın iyi niyet elçisi olarak hemen cevaplıyorum: Ecosia, full financial transparency, yani mali şeffaflık ilkesini benimsiyor. Websitelerinde, "Business Reports" ve "Donation Receipts" sekmelerinde, her ay bütçelerini, gelir gider tablolarını, mali raporlarını, bağış faturalarını paylaşıyorlar.

Google'dan vazgeçemeyenler için, -teknik terimlerini bilmiyorum- Ecosia'yı Google'ın içinde de kullanabiliyoruz. Ben şahsen, komplike bir şeyler aratmadığım zamanlarda Ecosia'yı kullanıyorum. Ecosia yaptığınız yardımın somut olduğunu göstermek için, sayfanın sağ üst köşesine bir sayaç yerleştirmiş. Ecosia'da her arama yaptığınızda sayaç kaç tane ağaç diktiğinizi gösteriyor. Ama bunlar sembolik sayılar; her arama bir ağaç dikmeye yetecek kadar para kazandırmış olmuyor. Sizin kaç tane ağaç dikimine "katkı" sağladığınızı gösteriyor. Misal, benim bilgisayardaki sayacım 42'yi gösteriyor. Bu, benim 42 tane ağacın dikiminde payım olduğu anlamına geliyor. Ve bir şey söyleyeyim mi? Çok iyi hissettiriyor! Düşünsenize, hava durumunu aratıp, havanın yağmurlu olmasına sinirleniyorsunuz, ama bir yandan da dünyanın başka bir yerinde çöle ağaç dikiyorsunuz. Yok eden biziz, bari sorumluluk alıp zincirin bir parçası olalım. Göz kırpmak kadar kolay bir işi yapıyorken, yaşadığımız dünyaya bir faydamız dokunsun. Sebastiao Salgado gibi, kurak bir yeri koskoca bir milli parka dönüştürecek gücümüz de yok, isteğimiz de yok belki. Ama en azından bu işin bir ucundan da biz tutalım.

Ecosia nedir?: https://info.ecosia.org/what
Ecosia, wikipedia: https://en.wikipedia.org/wiki/Ecosia
Ecosia nasıl çalışır? https://www.youtube.com/watch?v=zo93M_6Xl50
Ecosia'nın kurucusu Christian Kroll'la 10 Soru-Cevap: https://www.youtube.com/watch?v=uqeR0D1nC5Y

Salı, Haziran 07, 2016

Mark Eliyahu - Journey

Sebastiao Salgado - Migrations- Humanity in Transition albümünden. 


Şimdi, ne yapıyorsak bırakıp şu şarkı için 4:29 dakikalık bir saygı duruşunda bulunabilir miyiz lütfen? Teşekkür ederim.

İsmiyle müsemma şarkıları pek bir severim. Bugün temamız, yolculuk. Şu ara ne zaman bir işe odaklanmam gerekse, kafamı dağıtmak istesem, uyuyamadığımda, çok uykum geldiğinde, sabah güneşiyle, akşam ay gökyüzüne asıldığında, üzgünsem, mutluysam, sinirliysem, açsam... Evet, yani her an, fonda bu müzik çalıyor. Sürprizli bir şarkı; Masar gibi, Majaz gibi, Hanin gibi, Jump gibi.. Sakin bir nehirde küçük kayığınla sessiz sessiz gidersin hani, sonra bir anda bir akıntı alıp kayığını götürür sen ne olduğunu anlamadan. Yemek yaparken, sebzeleri doğrarsın da hani o keskin bıçak bir anda parmağını keser. İşte o anlık ama keskin acı. Ya da güneşli, açık bir havada bir anda bulutlanır gökyüzü, sağanak bir yağmur başlar. Ahmak ıslatan derler adına. Hah, işte. Ahmak ağlatan şarkı bu. Yolculuk işte.. Çıkarsın, yollar seni iyi bir yere de götürebilir, kötü bir yere de. Sonunda ne olacağını Allah bilir. "Journey to unknown"

Bu yazıyı yazarken Mark Eliyahu rastalı saçlarıyla kemençesini ağlatıyor. *goosebumps* Şarkıyı bir daha, bir daha dinleyeceğim diye Ecosia'da 10 tane daha ağaç dikmiş oldum. Win win!

Bu blog iyice kültür-sanat blogu olmaya başladı ama neyse. Biraz daha dinleyeyim de derimin altına nüfuz etsin notalar.