Kim Bu Judith?

Salı, Haziran 30, 2020

bozuk kaygılarım ve panik ataklarım

uzun, çok uzun zamandır kendimle çetin bir savaş verdiğimin farkına vardım son zamanlarda. bunu fark etmenin şükrünü tarif etmemin mümkünatı yok. "bir kuş gibi hafifledim" ne demek anladım. öyle bir ağırlık varmış ki zihnimde, onu taşıyamayan bedenim tehlike çanları çalıp duruyormuş. ama derdi veren, dermanını da yaratmış. bir el yardımıyla üzerimdeki ağırlığı kaldırıp attım. anksiyete, panik atak, kaygı bozukluğu, her ne ise onunla yüzleştim. içtiğim ilaçlardan mıdır, yoksa iyileşme çabamdan mı, zihnim hiç olmadığı kadar sakin bugünlerde. bu duyguya hasret kalmışım. dışardan ne kadar sakin görünsem de, kafamın içinde istanbulun fethi kargaşası vardı. filler tango yapıyordu sanki. ama heavy metal eşliğinde. dalga geçtiğime bakma sevgili okur, evet çok absürd ama bir o kadar da gerçek şeyler yaşanıyordu orada. anlatsam, fillerin heavy metal çalarken tango yapması daha makul gelir.

doktorum dedi ki daha "rasyonel" düşünmeye başladın. bu bir nimet. üç kere öpüp başıma koyarım ben rasyonel düşünceyi. canım rasyonellik. zihni benimki kadar kalabalık olan biri çok güzel şeyler ortaya koyabilirdi mesela, goya bir resim yapardı, dante bir komedya yazardı, bach bir senfoni yaratırdı. ben ne yaptım? panik atak oldum. bravo.

bir daha o yola girer miyim? asla. eğer girecek olursam, umarım bu defa iyi bir kitap yazarım.

anladım ki normal insanların beyninde bir süzgeç var, işe yaramayan tüm bilgileri ve olayları süzüp atıyor. benim ya öyle bir süzgecim yoktu ya da tıkanmıştı. bunu anlamam 10 yılımı alsa da hiç de geç değil. otuzuma yaklaşırken panik-free, kaygı-free bir insan olacağım. her ne kadar, şimdiden " ya ilaçlarımı bıraktıktan sonra daha kötü olursam" paniği yaşayıp saçma bir panik-ception içine girmiş olsam da, biliyorum ki istersem başarabilirim. miladım 2020 olsun. tüm insanlığın yaşadığı en kötü yıl -umarım bu en kötüsüdür - olsa da benim için sanırım en iyi yıl olacak. teşekkürler Tanrım. nasıl da şer bildiklerimizi hayra çeviriyorsun..

bu yazdıklarımı ilginç de olsa birileri okuyor görüyorum. ne ararken karşılarına ben çıkıyorum bilmiyorum ama, sevgili okur, bambaşka bir şey ararken karşına ben çıktıysam ve yazdıklarım sana tanıdık geldiyse, bil ki yalnız değilsin. ben anormal miyim diye üzülme, evet öylesin ama anormal olmak çok da kötü bir şey değil. normal olanlar da çok mutlu değil zaten. kendini sev, kendi omzuna yaslanıp derin bir nefes al ve şükret. hepsi geçecek.