Kim Bu Judith?

Çarşamba, Mayıs 04, 2016

Star Wars Episode 4-5-6

http://theartmad.com/wp-content/uploads/2015/06/Star-Wars-Trilogy-Poster-2.jpg adresinden alınmıştır.



May the 4th be with you! 

Star Wars gününe özel, ekrandedektifi.com'da yayınlanan Star Wars dosyamı paylaşıyorum. Önceden yalnızca bir izleyici ve hayran olarak keyfini çıkardığım efsaneyi incelemeye başlayınca, hayranlığım daha da arttı. Haftalarca seri hakkında yazılmış tüm reviewleri ve röportajları okuduktan sonra rüyamda Darth Vader bana "I'm your father" diyordu. Ama ben Luke gibi "Noooooo..." değil de "Hell yeah! Hooray!" diye haykırıyordum. Kim Darth Vader gibi bir babası olsun istemez? Star Wars'a ucundan kıyısından yetişsem de ben de orijinal seriyi daha iyi bulanlardanım. Bunda seriyi 4-5-6 1-2-3 şeklinde izlememin etkisi de var. Bu serideki favori filmim The Empire Strikes Back. Şuraya The Imperial March'ı da bırakarak, iyi okumalar diliyorum.

“Uzun zaman önce çok, çok uzak bir galakside..”

Star Wars hayatına 1977 yılında ilk filmi A New Hope ile başladı. Trilogy (üçleme) şeklinde tasarlanan serinin bu ilk filminin senarist ve yönetmeni George Lucas. Serinin diğer filmlerinin yönetmenliğini yer yer başkalarına devretse de filmlerin arkasındaki büyük isim her zaman George Lucas’tı. A New Hope, serinin çekilen ilk filmi olmasına rağmen kronolojik olarak 4. film. Sıralayacak olursak, A New Hope (1977), The Empire Strikes Back (1980), Return of the Jedi (1983) serinin ilk üçlemesi, The Phantom Menace (1999), Attack of the Clones (2002), Revenge of the Sith (2005) serinin ikinci üçlemesi.

George Lucas’ın “haftada beş gün, günde sekiz saat” yazdığı Star Wars’ın oluşma süreci bir hayli uzun. Lucas’ın gençliğinden bu yana kafasında olan bir uzay filmi çekme düşüncesi, izlediği ve etkilendiği bazı filmlerin bir yansıması. 1930larda çekilmiş olan Buck Rogers ve Flash Gordon gibi “uzay operası” olarak adlandırılan filmler ve efsane yönetmen Akira Kurosawa’nın 1958 yapımı Hidden Fortress filmi Lucas’ın en büyük ilham kaynakları. Seride yer alan R2D2 ve C-3PO karakterleri bu filmlerden esinlendiğinin bariz bir göstergesi. Ayrıca Lucas, Kurosawa’nın filmine bir selam çakarak serinin ilk filmine Hidden Fortress’te geçen kötü bir karakterin, “Phantom Menace”ın adını vermiş.

Serinin böyle karmaşık bir şekilde ilerlemesinin nedeni o dönemdeki Hollywood imkanlarının yetersizliği. Hollywoodlu yapımcılar “tutmayacağını” düşündükleri için seriyi ortasından başlatarak önce 4, 5 ve 6. filmleri yayınladılar. Dönemin genel düşüncesinin gazabına uğrayan diğer bir konu ise Lucas’ın senaryoda yapmak zorunda kaldığı değişiklikler. Bunlardan en önemlisi Luke Skywalker’ın başta bir kadın olarak yazılması. Yapımcılar bunun da dönemin atmosferine ters düşeceğini düşünmüş olmalı ki Lucas senaryoyu yeniden yazarak Luke Skywalker’ı erkek olarak değiştirmiş.

Star Wars Episode IV – A New Hope – Yıldız Savaşları Bölüm 4 – Yeni Bir Umut

Yönetmen: George Lucas

Senaryo: George Lucas

Oyuncular: Mark Hamill, Harrison Ford, Carrie Fisher, Peter Cushing

Vizyon Tarihi: 25 Mayıs 1977

“İç savaş dönemi. Asiler gizli üslerinden yaptıkları saldırıyla kötüler İmparatorluğuna karşı ilk zaferlerini kazandılar. Çarpışmalar esnasında İttifakın casusları, İmparatorluğun korkunç silahı, bir gezegeni yok edecek güçteki zırhlı uzay istasyonu Ölüm Yıldızı’nın planlarını çalmayı başardılar. İmparatorluk casusları tarafından takip edilen Prenses Leia uzay gemisiyle kendi gezegenine doğru kaçmaktadır. Prenses bu planlar sayesinde halkını kurtarabilir ve galaksiyi özgürlüğüne kavuşturabilir.”

A New Hope filmi Star Wars hayranlarında her zaman ayrı bir yere sahiptir. Çünkü George Lucas’ın bizi kendi galaksisiyle tanıştırdığı filmdir A New Hope. Kronolojik olarak 4. film olsa da A New Hope 1977 yılında yayınlanan, serinin ilk filmi. Daha önce Star Wars’ı hiç izlememiş olanlara da 4-5-6-1-2-3 şeklinde izlemelerini öneriyoruz. Frederick Stephani’nin bilim kurgu serisi olan Flash Gordon’dan çok etkilenen George Lucas bu filme benzer bir film çekmek için 1973 yılında kolları sıvamış. Lucas’ın etkilendiği birçok filmin bir karması gibi olan Star Wars, Akira Kurosawa’nın The Hidden Fortress’inden, Stanley Kubrick’in 2001: A Space Odyssey’inden ve Flash Gordon’dan izler taşıyor. Lucas, kendisi etkilendiği gibi, A New Hope’tan ve diğer Star Wars filmlerinden sonra birçok yönetmene de ilham olmuş. James Cameron, David Fincher, Peter Jackson, Christopher Nolan, Ridley Scott gibi yönetmenleri etkileyen Star Wars; Aliens, Blade Runner, The Terminator, The Lord of the Rings ve The Inception gibi filmlerin ilham kaynağı. Basit bir olay örgüsü olan A New Hope’un ana teması “iyinin kötüyle mücadelesi”. Bu basit öyküyü anlatma biçimiyle milyonları etkileyen A New Hope, Darth Vader, Death Star, Han Solo, Wookie, Prenses Leia, Jedi, The Force, R2D2, C-3PO ve Luke Skywalker’la tanıştığımız, serinin en değerli filmi. Steven Spielberg’in önerisi ile müzisyen John Williams ile çalışmaya karar veren Lucas 30 küsür yıl boyunca tüm Star Wars filmlerinde ne kadar doğru bir karar verdiğini bize gösterdi. 11 milyon dolar bütçeyle çekilen film 798 milyon dolar hasılat elde ederek döneminin rekorlarını kırdı.

Galaksinin iç savaşta olduğu bir dönemde, İsyancılar Galaktik İmparatorluk’un kalesi olan Death Star’ın planlarını çalmayı başarırlar. İsyancıların başında yer alan Prenses Leia (Carrie Fisher), uzay gemisi İmparatorluk ve Darth Vader tarafından esir alınmadan önce tüm bilgileri R2D2 adlı droide yüklemeyi başarır. R2D2 ve C-3PO gemiden ayrılıp Tatooine’e iner. Çok geçmeden bu iki robot Jawa’ların saldırısına uğrar ve esir edilir.

Luke Skywalker (Mark Hamill) amcası ve yengesi ile birlikte Tatooine’de çiftçilik yapan genç bir çocuktur. Onlara çiftçilik işinde yardımcı olması için droid satın almaya karar verirler. R2D2 ve C-3PO’yu satın alan Luke bu robotlara yüklenmiş olan ses kaydını tesadüfen dinler. Ses kaydında Leia, Obi-Wan Kenobi’den yardım istemektedir. Amcası Owen Lars’tan çok duyduğu Ben Kenobi ile Obi-Wan Kenobi’nin bir bağlantısı olabileceğini düşünür. Owen Lars’a sorduğunda ise tatmin edici cevaplar alamaz.

R2D2’nun tek başına yola çıktığını öğrenen Luke ve C-3PO onu bulmak için yollara düşer. Onu buldukları sırada kum adamların saldırısına uğrayan Luke bayılır ve karşısında Ben Kenobi’yi bulur. Ben Kenobi, kendisinin mesajda bahsedilen kişi Obi-Wan Kenobi olduğunu söyler. Cumhuriyet yıkılıp da İmparatorluk kurulduğunda Obi-Wan adını değiştirip bir mağaraya gizlenmiştir. Obi-Wan Luke için büyük bir gizem olan babasıyla ilgili bazı şeyler anlatır. Luke’un babasını öldüren kişi bir zamanlar Jedi olan, şimdi Güç’ün karanlık tarafına geçen Sith Lordu Darth Vader’dır. Obi-Wan Luke’u Alderaan’a kadar götürmeyi kabul eder. Yolda tanıştıkları Han Solo (Harrison Ford) adında bir kaçakçıyla anlaşıp onun uzay gemisi Milenium Falcon’a binerler. Alderaan’a geldiklerinde ise gezegen ortada yoktur. Darth Vader’ın uzay üssü Death Star gezegeni yok etmiştir. Prenses Leia ise idama mahkum edilmiştir. Prensesi kurtarmak için Han Solo, Luke ve Obi-Wan güçlerini birleştirip Death Star’a girerler.

1977 yılında çekilen bir uzay filmi tabi ki görsellik ve teknolojinin kullanımı açısından bize çok bir şey vaadetmiyor. O zamanın imkanlarına ve dönemin sinemasına göre orijinal sayılabilecek bir film olduğunu da belirtelim. Felsefik, dini ve mitolojik öğeler içeren A New Hope dönemine göre büyük bir devrim niteliğindeydi.

Aksiyon, romantizm, diyaloglar, serinin başka filmleri kadar şiddet içermemesi ile her yaştan insanın izleyebileceği ve zevk alabileceği bir film haline geliyor A New Hope. Adının Yeni Bir Umut olmasının nedenini 1, 2 ve 3. filmleri izleyince daha iyi anlıyoruz. Luke sayıları iyice azalan Jediler için yeni bir umut oluyor.

6 Oscarı birden evine götüren A New Hope, hem serinin ilk filmi olması hem de dönemin imkanlarına göre çok iyi çekilmiş sahneleri, kamera açıları, John Williams’ın muhteşem müzikleri sayesinde Star Wars severlerin gözdesi. Star Wars ile henüz tanışmadıysanız, 38 yıl önce çekilen A New Hope sizleri bekliyor.

Star Wars Episode V – The Empire Strikes Back – Yıldız Savaşları Bölüm 5 – İmparator’un Dönüşü
Yönetmen: Irvin Kershner

Hikaye: George Lucas

Senaryo: Leigh Brackett, Lawrance Kasdan

Oyuncular: Mark Hamill, Harrison Ford, Carrie Fisher, Billy Dee Williams, Frank Oz

Vizyon Tarihi: 21 Mayıs 1980

“Asiler için zor bir dönem. Ölüm Yıldızı’nın yok edilmesine rağmen İmparatorluk askerleri Asileri saklandıkları yerden kaçırtıp, galakside kovalamaya başladılar. Korkunç İmparatorluk donanmasından kurtulmayı başaran Luke Skywalker’ın emrindeki bir grup özgürlük savaşçısı, Hoth buz dünyasında gizli bir üs kurmayı başardı. Kötülükler Lordu Darth Vader genç Skywalker’ı yakalamak için uzayın her köşesine uzaktan kumandalı keşif araçları gönderdi.”

Lucas’ın yönetmenliği ve senaristliği devrettiği The Empire Strikes Back 1980 yılının her yönden en çok kazanan filmi oldu. Her ne kadar karışık eleştiriler alsa da, The Empire Strikes Back, Star Wars serisinin en iyi filmi. Irvin Kershner’in yönetmenliğini üstlendiği filmin senaryosunu Leigh Brackett yazmaya başlasa da, film tamamlanamadan hayatını kaybettiği için görevi Lawrance Kasdan devralmış. Senaryoda ciddi değişikliğe giden Lucas ve Kasdan, bu filmde öğrendiğimiz şok edici “gerçeği” de senaryoya sonradan eklemiş. Belki de bu “gerçek”, filmin serinin en iyisi ve sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden biri olmasını sağlıyor. Jedi Ustası Yoda ile tanıştığımız ilk film olması da İmparator’un Dönüşü’nü Star Wars hayranları için ayrı bir yere koyuyor. Albert Einstein’den esinlenilerek oluşturulan ve kukla olarak oynatılan minik yeşil adam Yoda, devrik cümleleri ve bilge sözleri ile Star Wars hayranlarının gönlüne taht kuruyor.

Film Yavin Savaşı’ndan 3 yıl sonrası ile başlıyor. Luke, Han Solo ve Prenses Leia Hoth buzul gezegeninde isyancıların başındadır. Luke bir yaratığın saldırısına uğrar ve bayıldıktan sonra Obi Wan kendisine görünür. Obi-Wan Luke’a Dagobah gezegenine gidip Master Yoda’yı bulmasını söyler. Yoda, Jedi katliamından kurtulan ustalardan birisidir. Yoda’yı bulduktan sonra ondan kendisini eğitmesini ister. Yoda Luke’u Güç ile ilgili eğitmeye başlar. Eğitim tamamlanmadan, Luke, Leia ve Han Solo’nun tehlikede olduğunu hisseder. Darth Vader Hoth’un yerini tespit etmiştir. Millenium Falcon’la kaçan Han Solo ve Leia İmparatorluk tarafından takip edilmektedir. Millenium Falcon’un zorunlu iniş yaptığı Bulut şehrinde onlara yardım ediyormuş gibi görünen Lando aslında Darth Vader tarafından ele geçirilmiştir. Tüm bunlar Darth Vader’ın Luke Skywalker ile karşılaşmak istemesinin bir sonucudur. Han Solo karbon dondurucuda dondurulup Jabba the Hutt’a gönderilir. Prenses Leia ise son anda fikrini değiştiren Lando sayesinde kaçar. Onun kaçışını gören Luke klonların açtığı ateş yüzünden hapsolur ve Darth Vader ile karşı karşıya gelir.“Tüm zamanların en büyük kapışma sahnesi” olacak efsanevi kapışma başlar.

The Empire Strikes Back gösterime girdiği dönem çok ağır eleştirilere maruz kalsa da, serinin en heyecanlı ve kaliteli filmi. Dövüş sahneleri, diyaloglar, şok edici gerçekler ve John Williams’ın Star Wars serisine kazandırdığı The Imperial March ile, The Empires Strikes Back, efsaneye yakışır bir film oluyor. İlk filme göre daha “karanlık” bir film olan İmparator serinin diğer filmlerinde de dikkatimizi çekecek olan bir şeyin habercisi. Temelde iyi-kötü mücadelesi olan Star Wars’ın Karanlık Taraf’ı anlattığı filmleri acımasız ve şiddet dolu. Bu nedenle filmin ruhuna bürünmemek çok zor. Darth Vader’ın bu filmle, Amerikan Film Enstitüsü’nün “En Büyük 100 Kahraman ve Kötü Adam” listesine girmiş olması bu savımızı destekliyor. Biri Oscar olmak üzere 16 ödülün sahibi olan İmparator’un Dönüşü, IMDB’nin “En Çok Oylanan 250 Film” listesinde 12. sırada yer alıyor. Orijinal Star Wars serisi olduğu için 4, 5 ve 6. bölümlerin yeri Star Wars hayranlarında hep özel olarak kalacak; The Empire Strikes Back bunun en büyük nedenlerinden biri.

Star Wars Episode VI – Return of the Jedi – Yıldız Savaşları Bölüm 6 – Jedi’nin Dönüşü

Yönetmen: Richard Manquad

Hikaye: George Lucas

Senaryo: George Lucas, Lawrance Kasdan

Oyuncular: Mark Hamill, Harrison Ford, Carrie Fisher, Billy Dee Williams, Anthony Daniels, David Prowse, Kenny Baker, Peter Mayhew, Frank Oz

Vizyon Tarihi: 25 Mayıs 1983

“Luke Skywalker arkadaşı Han Solo’yu iğrenç gangster Jabba’nın elinden kurtarmak için kendi gezegeni olan Tatooine’e döner. Luke, bu arada imparatorluğun gizlice korkunç Ölüm Yıldızı’ndan çok daha güçlü yeni bir uzay istasyonu inşa ettiğinin farkında değildir. Tamamlandığı zaman bu istasyon galaksinin özgürlüğü için savaşan asilerin sonu olabilir."

Efsanenin “şimdilik” sonuna geldik. The Phantom Menace’in çekileceğinden habersiz, Star Wars hayranları serinin 1983 yılında final yaptığını düşünüyordu. Bu nedenle ilgi büyüktü. Luke ve Darth Vader’la ilgili gerçeği öğrendikten sonra, bunun nereye varacağını ve nasıl bir final olacağını herkes merak ediyordu.

Luke, karbon dondurucuda dondurulup Jabba’ya gönderilen Han Solo’yu kurtarmak için Tatooine’e gider. Han Solo’yu binbir güçlükle kurtardığı sırada, Darth Vader ve İmparatorluk ikinci bir Ölüm Yıldızı hazırlamaktadır. Luke Han Solo’yu kurtardıktan sonra Yoda’nın yanına geri dönüp eğitimine devam etmek ister. Yoda çok bitkin haldedir ve ona istediğini verecek durumda değildir. Luke’a görünen Obi-Wan ona babası ve hiç tanımadığı ikiz kardeşi ile ilgili tüm gerçeği anlatır. Kafası oldukça karışan Luke, Han Solo ve Leia’nın yanına, isyancılara yardım etmeye gider. Endor Ayı’nda inşa edilen yeni uzay üssünü yok etmeye hazırlanmaktadırlar. Darth Vader “oğlu” Luke’un ona gelmesini bekler. Luke babasını aydınlık tarafa geçirmek için onunla buluşmaya gider. İmparator’un düşündüğü ise baba ve oğulu karşı karşıya getirip, Luke’un bütün zayıf noktalarını kullanıp, onu Karanlık Taraf’a geçirmektir. Bu arada İmparatorluk güçleri ile İsyancılar arasında savaş da başlamıştır. Luke İmparator’un kışkırtmalarına karşı koyamaz ve ona saldırır. Darth Vader ve Luke İmparator Palpatine’in önünde savaşırlar. Darth Vader Luke’un aklındaki ikiz kardeşini hisseder ve Luke’u bununla tehdit eder. Luke öfkesine yenilerek babasının elini keser ve Darth Vader yavaş yavaş gücünü yitirir. Palpatine Luke’a, babasını öldürüp onun yanında yer almasını söyler. Yıllar önce Anakin’e söylediği gibi… Luke’un içindeki Jedi gücü uyanır ve yaptığı yanlışı anlar. Babasının bir zamanlar olduğu gibi kendisinin de bir Jedi olduğunu ve asla karanlık tarafa geçmeyeceğini söyler. Palpatine bu kez Luke’u öldürmesi için Darth Vader’a emir verir. İkilemde olan şimdi Darth Vader’dır. Kötülerin kötüsü, Karanlık Taraf’ın Lordu, Jedi katliamlarının sorumlusu Darth Vader, oğlu ve hizmet ettiği efendisi arasında bir seçim yapmak zorundadır.

Bir aydınlık tarafa, bir karanlık tarafa yer veren Lucas, bize aydınlık tarafın dönüşü ile veda ediyor. Serinin en iyi filmi değil belki ama bir final için gayet izlenebilir bir film olduğunu düşünüyoruz. Yönetmenliği devrettiği Richard Manquad güzel bir iş çıkarmış. Ewoklar ve İmparatorların Stormtroopersları arasındaki savaş, Darth Vader ve Luke’un bir kez daha karşı karşıya geldiği düello, Prenses Leia’nın Jabba ile mücadelesi filmi görmemiz için yeterli nedenler. Orijinal üçleme olduğu için taraflı bakmaya müsait ancak diğer üçleme ile kıyaslandığında, 1983 yapımlı Return of the Jedi’ın 1999’da çekilen The Phantom Menace’tan daha iyi olduğu inkar edilemez. Teknolojinin kısıtlı imkanları, çekilen dönemin zorlukları düşünüldüğünde ne Lucas’ın ne de diğer yönetmenlerin hakkını yiyebiliriz. Sinematografik açıdan gayet başarılı çekimlere yer veren filmin müziklerini tekrar anmamıza gerek var mı? John Williams bu kez kadrosuna dahil ettiği Thomas Newman ile birlikte yine harika işler çıkartmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder