Kim Bu Judith?

Cuma, Eylül 18, 2015

Yazıyor...





Kalem çok inanılmazdır. Sihirli gibi. Onu alıp gökyüzüne çıkıp bir kuş gibi uçabilirsin, yerin yedi kat altına girip ateşin yakıcılığını hissedebilirsin, bir çocuğun gülüşüne dokunabilirsin, ölüleri duyabilirsin, O’nu görebilirsin. Hepsi kaleminin ucundadır. Sen kalemle yazmazsın, kalem senle yazar. Onu eline alırsın, kâğıda değdiği an sözcükler kendiliğinden dökülür. Sen de kendini yazar sanırsın.

Yazarken her şey eşlik eder sana. Kendisine can oldukların, yâr dediklerin, yâren bildiklerin, ağaçlar, gökyüzü, kelebekler, kuşlar, bütün kâinat. Hepsi senle beraber yazar. Yazdıkların yaşadıklarından bağımsız olamaz hiçbir zaman. Sevdiğin birini kaybettiysen hikâyendeki çocuk da birini kaybeder. Mutluysan hikâyendeki çocuk annesinden bir öpücük alır. Kızgınsan, hikâyendeki çocuk en sevdiği oyuncağını kırıp atar. Âşıksan, hikâyendeki çocuk bir kelebeğe dokunur. Sen hikâyende kendini anlatırsın. Yazarken bine bölünürsün. Her biri farklı bir şeyi fısıldar sana, sen onları yazarsın.

Kalem arsızdır. Yapışır kalır eline. Sen bırakmak istersin ama o, hikâye bitmeden seni bırakmaz. Bazen cümlelerin üst üste atlar. Hepsini bir anda yazmak istersin, kalbin sıkışır. 

Yazdıklarında yaşanmışlık varsa, sen yaşadıklarını anlatıyorsan bu farklıdır herhangi bir hikâyeden. Onu yazan elin değil kalbindir. Allah gönlünün perdesini aralamış, sözcükler bir bir çıkar perdenin arkasından, elinden kaleme, kalemden kâğıda dökülür. Bu yüzden daha güzeldir.

Yazdıkların, dolayısıyla yaşadıkların sana çok şey öğretir. Yazarken bir kere daha yaşarsın. Bir kere daha geçersin o yollardan. Bir kere daha acıtır, bir kere daha sevindirir, bir kere daha kızdırır. Elini ateşe tutup yaktığını yazıyorsan o ateşin acısını yine hissedersin. Mutluluktan ağladığını yazıyorsan gözyaşlarını yine tutamazsın. Yazmak, yeniden yaşamaktır çünkü.

Kelimeler anne gibidir. Anneni üzsen de, kırsan da seni asla bırakmaz. Ondan kaçamazsın. Bir kere elini tuttuysa annen, ondan kurtulman imkânsızdır. Sen her ne kadar kurtulmak istediğini söylesen de dilinle, gönlün aslında tam tersini ister. Annen seni hiç bırakmasın istersin. 

Kalem kırılgandır. Onu bırakırsan sana küser. Seni bırakmaz, ama üzersin onu. Gün gelir senden hesap sorar. Yazmaktan vazgeçme. Bir kelime bile olsa. Bazen sayfalarca yazsan anlatamayacağın şeyi tek bir kelimeyle anlatırsın: HİÇ.

Kaleminin boyasını kağıda dökmezsen, o senin kalbine dökülmeye başlar, kararırsın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder